İzmir’in Konak ilçesinde, yoğun yağmur sırasında yoldaki su birikintisinden karşıya geçmek isterken kaçak elektrik akımına kapılan 23 yaşındaki Özge Ceren Deniz ve 44 yaşındaki İnanç Öktemay hayatını kaybetti. Facianın ardından gözler GDZ Elektrik A.Ş.’ye çevrildi.
İzmir ve Manisa’da faaliyet gösteren GDZ Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin ise son üç yıldır Kurumlar Vergisi ödemediği ortaya çıktı. GDZ Elektrik gibi Aydem Enerji Yatırım Şirketi’nin bir alt kuruluşu olan; Aydın, Denizli ve Muğla’da faaliyet gösteren ADM Elektrik Dağıtım A.Ş. de son üç yıldır matrah beyan etmemiş. Aynı şekilde söz konusu iki şirketi de bünyesinde barındıran Aydem Enerji Yatırımları A.Ş.’nin de son üç yılda tek kuruş Kurumlar Vergisi ödemediği ortaya çıktı.
GDZ Elektrik’in Kurumlar Vergisi ödememesi gözlerin diğer elektrik şirketlerine de çevrilmesine neden oldu. Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova’nın elektrik dağıtımından sorumlu şirket Uludağ Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin de son üç yıldır Kurumlar Vergisi ödemediği öğrenildi.
Bölgedeki dağıtım ihalesini kazanan Limak, 1 Nisan 2022 günü dağıtım şirketi UEDAŞ’ın bütün hisselerini İngiltere merkezli yatırım fonu ACTIS’e satmıştı. Ankara’daki elektrik dağıtımından sorumlu şirket Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş. son iki yıldır Kurumlar Vergisi ödemezken, İstanbul’daki Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş. (BEDAŞ) de 2023 yılında matrah beyan etmemiş.
TEİAŞ’A OLAN BORÇLAR DA ZAMANINDA ÖDENMEMİŞ
Sayıştay Başkanlığı’nın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı hakkında yayımladığı 2022 yılının Sayıştay Denetim Raporu’nda ise Bakanlık bütçesinden ödemesi yapılan elektrik dağıtım şirketlerinin, Bakanlık’ın ilgili kuruluşu olan TEİAŞ’a da borçlarını zamanında ödemedikleri yer alıyor. Dolayısıyla TEİAŞ’ın finansman ihtiyacını borçlanma yoluyla sağladığı, bu yüzden de elektrik iletim maliyetlerinin arttığı söyleniyor. Rapordaki ifadelerin tamamı ise şu şekilde:
“Elektrik dağıtım şirketlerinin TEDAŞ’tan olan alacaklarını Bakanlık yoluyla zamanında aldıkları, Bakanlık ilgili kuruluşu olan TEİAŞ’a olan borçlarını ise zamanında ödemedikleri tespit edilmiştir. 2022 yılında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, elektrik dağıtım şirketlerine genel aydınlatma bedeli olarak her ay ödeme yapmış iken aynı elektrik dağıtım şirketlerinin TEİAŞ’a elektrik iletiminden kaynaklanan borçlarının tamamını ödemedikleri görülmüştür.
Elektrik dağıtım şirketlerinin, Sistem Kullanım Anlaşmaları kapsamındaki iletim bedeli ödeme yükümlülüklerini zamanında yerine getirmemeleri, TEİAŞ’ın ticari borçlanma yoluyla finansman sağlamasına, dolayısıyla elektrik iletim hizmet maliyetinin artmasına yol açmaktadır. Genel aydınlatma bedeli olarak dağıtım şirketlerine her yıl olduğu gibi 2022 yılında da Bakanlık tarafından ödeme yapıldığı, elektrik dağıtım şirketlerinin de TEİAŞ’a borçlu oldukları dikkate alındığında TEİAŞ alacaklarının zamanında tahsili için yasal düzenleme yapılmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir.”
‘ÖZEL SEKTÖRÜN KAR HIRSINA TESLİM EDİLEMEZ’
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahir Ulutaş, “Elektrik dağıtımının özelleştirilmesi ile elektrik faturalarımızın nerdeyse üçte ikisi dağıtım bedeli adı altında dağıtım şirketlerine aktarılıyor. 1 Temmuz’da yapılan zamla da yüzde 59,8 civarında dağıtım bedellerine zam yapıldı. Dolayısıyla vatandaşın elektrik faturaları üzerinden dağıtım şirketlerine kaynak aktarıldığını söyleyebiliriz” dedi.
Sorunun özelleştirme politikasında olduğunu söyleyen Ulutaş, “Siz bunu özelleştirdiğiniz zaman bir kamu tekelini özel tekele devretmiş oluyorsunuz. Zaten siyasi iktidara yakın bir kamu tekelinin özel sektöre devredildiği bir yerde çeşitli teşviklerle bunların vergi vermemeleri tablosu çok da şaşırtıcı ve sürpriz değil” ifadelerini kullandı.
Elektrik şebeke işletmeciliğinin üst düzey teknik uzmanlık gerektirdiğini ve maliyetli bir iş olduğunu belirten Ulutaş, şunları aktardı:
“Teknik uzman, deneyimli mühendis kadrosu gerektiriyor. Bakımlar, ölçümler, onarımlar ciddi maliyetli kalemlerdir. Bu işi özel sektörün kar hırsına teslim edemezsiniz. Dolayısıyla elektrik dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesi çok yanlış bir iş. Şu an yaşadığımız durumlar özelleşmiş ve denetimi olmayan dağıtım şebekelerinin sonucudur. Mülkiyeti kamuya ait, işletme hakkı özel sektöre devredilmiş dağıtım şirketlerinin bir an evvel kamulaştırılması gerektiğini, kamunun elinde merkezi plan ve kamusal bir anlayışla yeniden yapılanması gerektiği düşüncesindeyiz. Bu olmadığı sürece faturalarda pahalılık, özel şirketlere kaynak aktarımı, plansız elektrik kesintileri, orman yangınları ve vatandaşın karşıdan karşıya geçerken elektrik akımına kapıldığı bir denetimsizliği ve çağdışılığı yaşamaya mahkûm kalırız.”
‘VERGİ PAKETİNİ BİR KENARA BIRAKIN’
Büyük şirketlerin vergi ödemediği tabloyu değerlendiren Prof. Aziz Konukman, “Vergi paketini bir kenara bıraksınlar, vergi ödemeyen milyarlık şirketleri araştırsınlar. Garsonun, kuryenin, emekçinin değil, bunların peşine düşsünler” dedi. Kurumlar Vergisi oranlarının resmi ve fiili olarak ikiye ayrıldığını söyleyen Konukman, şunları kaydetti:
“Beyan verenler de yüzde 25 olan Kurumlar Vergisini ödemediler aslında. Çünkü muafiyeti istisnalardan yararlandılar. Yüzde 25 gibi gözüken resmi oranın çok altında bir fiili oran var. Asgari ücretlinin bile altında vergi ödeyen firmalar var. Mesela zamanında yüzde 46 kurumlar vergisi vardı. O zaman da resmi oranla ödemiyorlardı şimdi de aynı şekilde. Şimdi de yüzde 25 olan Kurumlar Vergisini yüzde 30’a çıkarma planları var. Bunu desteklerim ancak, fiili oranlar ve muafiyeti istisnaları açıklamaları kaydıyla.”